HEPYAŞAM DERNEĞİ

Siz de Hepatit B olabilirsiniz! - Popüler Sağlık

Hepatit B’nin kronik, bulaşıcı ve uzun süreli sonuçları bakımından önemli bir hastalık olması nedeniyle etkilenen kişilerin toplum içinde dışlanma, haksız uygulamalara maruz kalma, evlilikte ve çocuk sahibi olmada engellerle karşılaşma, işini kaybetme gibi güçlükleri sıklıkla yaşıyorlar.

7 Kasım 2012 İstanbul-Türk Karaciğer Vakfı, Hepatit B ile enfekte kişilerin sosyal hayatını ve toplumsal yaşama katılımlarını kısıtlayan sıkıntılı ve gereksiz uygulamaları irdeliyor, Hepatit B’den korunmanın yanı sıra yeni tedavi imkanları sayesinde, aktif hastalığı olanların ilaç tedavisi ile nasıl normal yaşamlarına devam edebileceklerini ve haksızlığa uğradıkları hallerde nasıl haklarını arayabilecekleri “Sosyal ve Toplumsal Yönleriyle Hepatit B İnfeksiyonu” konulu toplantı düzenledi.

“Hepatitli hastaların yaşadığı zorluklar, Hepatit B İnfeksiyonunun Önemi; Sosyal ve Ekonomik Sorunlar, Hepatit konusunda uygulama ve yönetmelikler” gibi başlıklar Türk Karaciğer Vakfı üyesi uzman hekimleri, İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü ile Hepatitli Hasta ve Hasta Yakınları Derneği temsilcileri ve avukatların bir araya geldiği toplantıda,hepatit sosyal ve toplumsal yönden masaya yatırıldı.

           

''Dünyada 400 milyon, ülkemizde ise yaklaşık 3 milyon kişi Hepatit B virüsü taşıyor. Tedavi için ise yılda 140 milyon lira harcanıyor''.

                       

Türk Karaciğer Vakfı Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çakaloğlu, ülkemizde bir yılda hepatit B tedavisine yaklaşık 140 milyon lira harcandığını, bu nedenle erken tanının önemli olduğunu belirtti.Hepatit B virüsünün karaciğer yetmezliğine ve karaciğer kanserine yol açtığını, Türkiye'de, Avrupa ülkelerinden daha fazla hepatit B hastası olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çakaloğlu,"Ancak ülkemizde çocuklara, adolesanlara ve risk gruplarına ücretsiz hepatit B aşısı yapılması genç nüfusta HBV infeksiyonunu azalttı. Asıl sorun tanı konulamamış siroz veya karaciğer kanseri gibi hastalıklara yol açmış HBV infeksiyonudur. Ülkemizde bir yılda hepatit B tedavisine yaklaşık 140 milyon lira harcanmaktadır. Bu nedenle erken tanı çok önemli”dedi.

HBV infeksiyonu taramaları ve aşılama son derece önemlidir.

Hepatit B’li kişilerin özelikle aynı evi paylaşan aile üyelerinde yapılan tarama yani HBsAg, anti-HBs ve anti-HBc testleri ile başka hepatit B’li aile üyeleri saptanarak tedavi için değerlendirilir, hepatit B testleri negatif olanlar ise aşılama programına alınarak sorun çözülür. Aynı şekilde riskli kabul edilen diğer gruplarda-sağlık çalışanları, tıp-diş hekimliği-sağlık meslek okulları öğrencileri, seks işçileri vb.-yer alanlarda yapılan HBV infeksiyonu taramaları ve aşılama son derece önemlidir. Hepatit B ile infekte olanlar oral antiviral ilaçlarla bulaştırma riskleri sıfırlanacak (kanda HBV DNA PCR testi negatif) şekilde tedavi edilir ve böylece mesleklerini sürdürebilirler. Aynı uygulama diğer risk grupları için de geçerlidir.”

Hepatit B virusu (HBV) infeksiyonunun sebep olduğu sosyal ve toplumsal sorunları yaşayan grupları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz;

1) Hepatit B’li hamileler

2) Hepatit B’li kişilerin aile üyeleri

3) Hepatit B’li çocuklar ve gençler

4) Askerlik ve hepatit B sorunu

5) Sporcular ve hepatit B sorunu

6) Seks işçileri ve hepatit B sorunu

7) Sağlık personeli ve hepatit B sorunu

8) Cezaevleri, bakımevleri ve hepatit B sorunu

9) Evlilik öncesi hepatit B testleri

10) İş ve çalışma hayatı ve hepatit B sorunu

HBV infeksiyonu ile ilgili 3 büyük gelişme yukarıda sıralanan konularda, söz konusu olabilecek sorunların çözümünde büyük kolaylıklar sağlamıştır. Bunlar;

1) HBV ile ilgili tanı ve tedavide kullanılan duyarlı ve özgün testlerin (HBsAg, anti-HBs, anti-HBc ve HBV DNA gibi) geliştirilmesi ve yaygın olarak kullanılmaları,

2) Hepatit B’ye karşı son derece etkili (koruyuculuk oranı ve gücü >%90) ve emniyetli aşıların üretilmesi ve yaygın olarak kullanılması (177 ülkede üniversal aşılama programları uygulanmaktadır),

3) Aktif, karaciğerde hasara sebep olan veya olma potansiyeli taşıyan hepatit B’li hastalarda son derece etkili ve emniyetli ilaçların olması şeklinde sıralanabilir.

Viral Hepatitle Savaşım Derneği Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak ise, Hepatit B enfeksiyonun dünya ve ülkemiz açısından önemli bir enfeksiyon hastalığı olduğunu, Ülkemizde her 20 kişiden biri bu virüsü taşıdığını ve taşıyıcıların ¾’ü sağlıklı taşıyıcı iken, ¼’ü siroz ve karaciğer kanserine ilerleme potansiyeli olan ve tedavi gereksinimi olan kişiler olduğunu belirtti.

“Hastalığın sosyal ve psikolojik yükü tedaviden daha zor olabilmektedir. Tesadüfen saptanan taşıyıcılık o güne kadar sağlıklı olan kişide gereksiz yere değişik sorunlara yol açmaktadır. Hekimden doğru bilgilendirmeleri alana kadar kişide bilinmezlikler, yanlış bilgilenmeler ağır bir psikolojik travmaya neden olabilmektedir. Kişi hastalığını yaşadığı çevreye anlattığında gereksiz yere ilişkileri bozulmakta, havuzlara alınmamakta, işinden atılmaktadır. Hepatit B’nin kronik, bulaşıcı ve uzun süreli sonuçları bakımından önemli bir hastalık olması nedeniyle etkilenen kişilerin toplum içinde dışlanma, haksız uygulamalara maruz kalma, evlilikte ve çocuk sahibi olmada engellerle karşılaşma, işini kaybetme gibi güçlükleri sıklıkla yaşadıkları bilinmektedir.

Asıl sorun tanı konulamamış, yıllarca sessiz sessiz ilerlemiş ve maalesef siroz veya karaciğer kanseri gibi ciddi sorunlara yol açmış HBV infeksiyonudur. Değişik nedenlerle yapılan hepatit B taramalarını sessiz hepatit B hastalarını tanımak ve tedavi etmek ve aynı zamanda da HBV negatif kişileri aşılama programlarına almak için bir fırsat olarak görmeliyiz. Bunu yaparken tıbbi, ahlaki ve hukuki normlara uygun davranmalı, hak ihlaline yol açmamalıyız. ''

RUTİN AŞILAMA 14. YILINDA

Sessiz seyirli kronik bir hastalık olan kronik hepatit B tanısı erken koyulmadığında günün birinde karşımıza siroz veya karaciğer kanseri olarak çıkabilior.Bu açıdan kişilerin basit bir test yaptırarak hastalık ile ilişkilerini belirlemeleri ülkemiz koşullarında çok önemlidir. Bundan daha da önemlisi operasyon öncesi veya kan bağışı sonrası pozitifliklerin kişiye ihmal edilmeden en kısa zamanda bildirilmesi gerekmektedir. Bu bilgilendirmenin yapılmaması ileride geriye dönülmez zararlara yol açacağını ilgili kurumların bilmesi gereklidir.

Günümüzde kronik hepatit B tedavisi olan bir hastalıktır. 6 farklı ilaçla tedavi seçeneği vardır. Ülkemizde 1 yılda kronik hepatit B tedavisine yaklaşık 140 milyon TL’sı harcanmaktadır. Harcanan bu miktar tüm ilaçlara harcanan tutarın yaklaşık %0.7’sidir. Daha da önemlisi zamanında tedavi edilmemiş hastalarda gelişen siroz, karaciğer kanseri ve son tedavi yöntemi olarak yapılan karaciğer transplantasyonuna ise bu miktarın yaklaşık 8 katı her yıl harcanmaktadır ki bunun parasal karşılığı yaklaşık 930 milyondur. Bu açıdan erken tanı, gerekliyse erken tedavi bu hastalık için çok önemli bir duruma gelmektedir.Hastalığın tehlikelerinin yanı sıra etkin bir aşısının bulunması tek tesellimizdir. Aşının rutin çocukluk aşıları arasına girmesinin 14. yılıdır. Bu açıdan aşı politikası çok çok önemlidir.

HEPATİT B BİLDİRİM VE MEVZUAT

Prof. Dr. Işıl Maral

İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü, Müdür Yardımcısı

Hepatit B hastalığı TC Sağlık Bakanlığı Bulaşıcı Hastalıkların İhbarı ve Bildirim Sistemine göre bildirimi zorunlu bir bulaşıcı hastalıktır. Akut hepatit B vakaları tanı aldığında form 014 ile Halk Sağlığı Müdürlüğüne bildirimi yapılır. İkamet adresine göre hangi ilçede yaşıyorsa o ilçedeki Toplum Sağlığı Merkezi personeli tarafından evinde ziyaret edilir. Hastalık kaynağı araştırılır. Hastalığın bulaşma yolları hakkında ev halkına bilgi verilir ve ev halkı aşı için bağlı oldukları aile hekimlerine yönlendirilir. Halk Sağlığı Müdürlüğü vakanın bildirimini Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Kurumuna yapar.

HEPATİT: ÇOK ÖZEL BİR HASTALIK…

Dr. Hilal Ünalmış Duda

HEPATİTLE YAŞAM Hasta ve Hasta Yakınları Toplumsal Bilgilendirme, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı

DSÖ, sağlık tanımını “ruhen ve bedenen tam bir iyilik hali“ olarak yapıyor. Hastalıklar insanların beden sağlığını ya da ruh sağlığını bozan bir durum olarak kabul ediliyor. Ancak bazı hastalıklar sadece hasta olan kişiyi değil aynı zamanda ailesini ve yaşadığı toplumu da etkiliyor. Günümüzde ülkeler arası geçişlerin kolaylaşması, seyahat olanaklarının artması, ulaşım teknolojisinin gelişmesi bazı hastalıkları da globalleştirmiş ve “Gezegenimizin sorunu” durumu ortaya çıkmıştır. Hepatit de bu hastalıklardan biri hatta en önemlisidir.

DSÖ, hepatiti global olarak mücadele edilecek bir hastalık olarak kabul etmiştir. Global farkındalık projeleri üreterek, uluslararası örgütler- hükümetler- ilaç endüstrisi-yerel sivil toplum örgütleri ile işbirliği içinde gezegenimizden bu hastalığı silmek için uğraşmaktadır. Biz de bu çabanın Türkiye’deki bir koluyuz…

Hepatit çok özel bir hastalık…

Sadece hasta olan kişinin sorunu olmayıp tüm aileyi ve toplumu ilgilendiriyor. İlk teşhis koyulduğunda önce bir “Neden ben” şoku yaşanıyor. Ardından çevreye; yani aileye, eşe, sevgiliye, iş yerindeki yöneticiye ve arkadaşlara açıklama durumu daha doğrusu sorunu yaşanıyor.Bulaşıcı özelliği insanları korkutuyor ve çok çeşitli sorunlar yaşanıyor.Terkedilmeler ya da terkedilme korkusu, insanlardan uzaklaşma, işyerinde huzursuzluk, spor salonlarına kabul edilmeme, huzurevlerine alınmama gibi…Tabii bilinçli insanların davranışlarıyla hastalık hakkında bilgisi olmayan insanların davranışları aynı olmuyor.

Hepatit hastaları, genellikle durumlarını açıklamaktan hoşlanmıyorlar. Birçok hastalık konusunda dernek kurma çalışmaları yapılmış ancak Hepatit hastaları adına bir dernek kurulamamış. Oysa ki bu alanda toplumu bilgilendirmek için bir derneğe gereksinim duyuluyor. Şimdi bu boşluğu doldurmaya çabalıyoruz.4 hasta ve 3 hasta yakını bir araya gelerek bir dernek çatısı oluşturuldu. İlk genel kurul gelecek hafta yapılacak ve yönetim oluşacak, sonrasında çeşitli ulusal ve uluslararası projeler üretilecek.

SAĞLIK HUKUKÇUSU GÖZÜYLE HEPATİT B

Dr. Av. Mert Van - Av. Çağla Atılgan

Bazı hastalıklar yalnızca bireyi değil toplumu da ilgilendirmektedir. Hepatit B de toplumu ilgilendiren önemli bir hastalıktır. Ayrıca sosyal ve toplumsal etkilerinin yanı sıra, hukuki açıdan da irdelenmesi gereken bir hastalıktır; Hepatit B virüsü taşıyorsunuz, bu durum evlenmenize engel midir? Evlisiniz, Hepatit B virüsü taşımanız boşanma sebebi sayılır mı? Hepatit B virüsü taşıyorsunuz, sosyal haklarınızdan mahrum mu kalacaksınız? Çalışıyorsunuz, bu virüs iş sözleşmenizin haklı nedenle feshedilmesine yol açacak mı? Hekimin sır saklama yükümlülüğünün sınırı var mıdır? Eşiniz sizin Hepatit B virüsü taşıdığınızı bilmeli midir? Bunun gibi daha pek çok sorun Hepatit B virüsü taşıyanların doğumundan başlayarak ölümüne değin karşısına çıkmaktadır.

Okul hayatından, iş hayatına, iş hayatından, evliliğe, evlilikten, boşanmaya kadar hayatın belirli dönemeçlerinde bu hastalık ile karşı karşıya kalındığında hastaların ve onların karşısındaki kişilerin, yani tarafların hukuki hakları nelerdir?

Okul hayatında Hepatit B

•          Hepatit B hastası olan bir öğrencinin, hastalığı sebebiyle öğrencilerin okula alınmamasına dayanak olacak yasal düzenleme bulunmamaktadır.

İş hayatında Hepatit B

•          Bir işçinin iş sözleşmenin işverence feshi İş Kanunu’nun 25. maddesine göre hastalığın tedavi edilemeyecek nitellikte olması ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğu hallede mümkündür. Bir işçinin sağlık nedenlerinden ötürü kendi isteğiyle iş sözleşmesini feshi ancak işin yapılması işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli yaratıyor ise mümkündür. Kısacası Hepatit B İş Kanunu’na göre koşulların oluşması halinde iş sözleşmenin feshi için haklı sebep sayılır. Ancak Hepatit B işçinin çalışmasını engellemiyorsa ya da işçinin daha hafif bir işte değerlendirilme imkanı varsa iş sözleşmesinin feshi için haklı sebep değildir.

•          Devlet Memurları Kanunu’na göre devlet memuru olabilmek için “…görevini devamlı yapmasına engel olabilecek vücut veya akıl hastalığı veya vücut sakatlığı ile özürlü bulunmamak.” koşulu aranmıştır. Bu açıklama dışında devlet memuru olabilmek için aranan niteliklerde bulaşıcı hastalık veya Hepatit B ile ilgili memurluğa engel olduğuna dair hüküm bulunmamaktadır.

Evlilik hayatında Hepatit B

•          Evlenme hususunda ise 2002’de yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu evlenme engelleri düzenlerken, sadece akıl hastalığına yer vermiş, bunun dışında herhangi bir hastalık evlenme engeli olarak belirtilmemiştir. Boşanma ele alındığında, hepatit B tek başına boşanma nedeni değildir. Fakat mahkemeler somut olayın özelliklerine göre değerlendirme yapmaktadır.

Mahremiyet ve Hepatit B

•          Her hastanın olduğu gibi hepatit B hastalarının özel hayatına, mahremiyetine saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Çeşitli kanunlar bu mahremiyetin sağlanması için dayanak oluşturmaktadır. Örneğin; Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Türk Ceza Kanunu, Hasta Hakları Yönetmeliği.

 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.